Dünyamızda olanlara, bitenlere, ölümlere, haberlere, öfkesinde yerden göğe kadar haklı, canı yanan insanlara bakarken hatırlamak için. Haksız yere canını yakan karşısında sükunetle kalmak herkesin harcı değildir, eminim. Peki biz insanlığını bir kenara atmış olanlara karşı nasıl durmalıyız? Bu zamanlarda herhangi bir gün gelebiliyor aklımıza bunlar, yazık. Olup bitenler karşısında, vicdansızlık misal çocuklara değdiğinde özellikle biz bir adım geriye atabilir miydik? Atmalı mıyız, atmamalı mı? Atmak bizi daha iyi mi yapar kötü mü? Böyle hallerde katil olmaktan kurtulabilir miydik, içimiz sönebilir miydi? Geri adım atılmadıkça dünya nereye gider? Bunca kötülük affedilmeli mi?Bilmiyorum, hiç de bilmeyelim, düşünmeyeceğimiz kadar güzellik olsun temennim.

"önce ben yaralarım

beni yaralayacak olanı

...

kanım, kanımız, onun kanı

nasıl da aldatıcı bu sözler

nasıl da kirletiyor insanı bu sözler

erdemler yakıştırıyoruz kana, eğilimler

hatta kanılar, sözler:

"kanım şöyle diyor bana"

"kanım şunu emrediyor"

kanın sana hiçbir şey söylemez yonas

ne ses çıkarır, ne bağırır, ne bir şey anımsar

sana vereceği bir buyruk da yoktur

yapman gerektiğini sandığın bir şey varsa yap

ama gelip bir daha kanından söz etme bana

...

suçlarının cezasını çekmeye razı olman

seni bir suçsuza dönüştürmez

ölmeye razı olman

sana yaşama hakkı vermez

...

O adam ölmeyi hak ediyordu,

Ama sen, oğlum, öldürmeyi

Hak etmiyordun.

Doğduğundan beri, hatta daha öncesinden,

Hep kendi kendime sordum: "Öldürebilecek mi?"diye.

Daha beşikteyken, kendimi alamaz, çığlıklarını dinler

Gözlerinin içine, hareketlerine bakardım.

Bilmeliydim:

Damarlarında akan kan,

Katilin kanı mıydı,

Benimki miydi?

Çevremde insanlar kaygılanıp kuşkulandığında,

Ben, kanın tarafsız olduğuna

İnandırırdım kendimi,

Kanın hiçbir şeye karar vermediğine

Seni sevmem, seninle konuşmam,

Seni dürüst yetiştirmem yeterdi,

İnsanları seven, akıllı, dürüst biri olman için.

Ama hep bir kuşku vardı içimde

İşkence benzeri bu kuşku,

Bu yakamı bırakmayan, inatçı soru:

Günün birinde, elinde bir silahla

Nefret ettiğin bir adamın,

En korkunç cezayı hak eden bir adamın

Önünde durduğunda...

İşte o gün, vurabilecek miydin?

Ya da, son anda,

Bir adım atacak mıydm geriye?

(Bir an durur.)

Eğer gerçekten o adamın oğlu olsaydın,

Öldürürdün onu!

Bugün, sonunda yanıtımı aldım:

Katilin kanı yatışmış, benimkiyle yan yana gelince.

Bugün, yeniden buldum

Yitirdiğimi sandığım yaşamımı.

Öcümüzü almadık,

Yonas, Ama kurtulduk."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Minerva’nın Baykuşu

Kısa masal: “Yorgunluktan ölüyorum” dedi arı. “Ben de ölmekten yoruluyorum” dedi kelebek.

27• gündoğumundan🌅 | İyi ki doğdum