Kayıtlar

Kasım, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

neden yazıyorum ki?

O kadar çok dedikodu, o kadar çok "çok ayıp", o kadar çok "hımm demek öyleymiş", o kadar çok aşağılama, o kadar çok böbürlenme var ki... Sadece dışarıda, başkalarında değil. Zaman zaman bende var. İçimde. Bazen zorla nüfuz ediyor ama bazen pek de hoşuma gidiyor gibi. Herkes "ennnn" olmanın peşinde gibi. Ne olduğunun da önemi yok da sanki. "En" olsa yetecek. herhangi bir zirvede tek başına görünsün, isterse birkaç gün olsun, yeter. Küçük küçük "en"lerin peşindeyiz. Büyüklerine harcayacak özverimiz kalmadı. Gösterişle patlayıp hızla sönenleri hafifçe parlamakta olana tercih ettiğimiz zamanlar içindeyiz. İnsanı kendinden koparan bir şeyler sürekli kulağımdan, gözümden girip zihnimi istilaya kalkışıyor. Duruma göre cephe alıyorum. Zayıf düşüp bırakıveriyorum bazen kendimi. Hiç de umrumda olmayan şeyleri konuşurken, düşünürken hatta yargılarken buluyorum kendimi. Üstelik bazen görevmişçesine yapıyorum bunu. Birileri ...

zamana dair zamansız bir yazı

Zamanla ilgili yazmak istiyorum hep. Asla tam olarak idrak edemediğime inandığımdan.. Kafamı en çok yoran kavram hep “zaman”.  Zaman öylesine baskın ki diğerlerinden, tam orta yere onu koymazsan sürüklenip duruyorsun.  Sanki biz zamana ait değiliz de o bize aitmişçesine. Meva’nın zamanı değil de zamanın Meva’sı var.  Meva”nın zamanı dersen, bir kez her şeye o gözle bakarsan, bu evrenin zamanına uymuyor bir türlü. O sonsuz dinamiğin içinde sanki dört bir yana savrulan Meva gibi binlercesinin zamanı...  Ara ara “anlık” çarpışmalar ve oluşan düşünceler, olaylar, durumlar, duygular... Bir yere yetişemeyişimin zamanı, hücrelerimi eğip büken zaman, duygumun zamanı, annemin zamanı, ülkemin zamanı, bilgimin zamanı, aynı olabilir mi?  Senin zamanın benimle aynı akabilir mi? Ya onunki? Biz onun zamanının neresindeyiz? Daha çok koşsam biraz spor yapsam benim zamanım da daha hızlı akar mı ya da benimkini durduracak gücüm olur mu? Senin benimle a...