neden kalp ile düşündüklerim?
"kalp ile düşünmek" duyduğum ilk andan beri hoşuma giden bi kalıp. Ve bunun bir gerekliliğim olduğunu, duyana kadar fark etmemiştim. Hep çok konuşan biri oldum, çok da düşünen, çok hisseden, çok ağlayan. Konuşmak dışında kalanlar hep ufkumu açtı. Ama asla düşündüğüm kadarını aktaramadığımı anladığım an çoğunluğa susma kararı aldım sanırım, sadece duymak isteyenler duysun hayatın rastgele anasayfalarına düşmeyim istedim, yazdıklarım en çok bana bir de benim gibi olana bu yüzden. Çünkü bazen öyle bir derinlik olur ki konuşmak ihtiyacı ortadan kalkar, bunu bilirsiniz. Bilirsiniz o aktarılan "beynin" düşündükleri, binlerce nöronun üzerine basarak harika bir planla iletilen, mükemmellik için uğraşılan. Beynimle çok fazla düşündükçe ben o hayran kaldığımız hatta esiri olduğumuz beynimizin hep biraz sinsi olduğuna inandım, her şeyi eleyerek aktarıyordu, kendini sanki biraz fazla düşünüyordu, hayran kaldığım yönleri oluyordu ama kesinlikle eksikti. Düşünsenize hiçbir zaman...