Sabırla düşündüklerim 🌺

Uzun süredir sabırla ilgili yazmak istedim. Ama kendimi çokça eksik bulduğum bu konuda yazmaktan cekindim. Dilimin acemiliği kalbimin acemiliği ile birleştiğinde çekilmez olur diye düşündüm. Bu arada sabrın ne olduğuna dair düşündüm. Sabır bir his miydi, düşünce mi yoksa tavır mı? Kendime sorular sordum ama bunların arasında kafamı en çok kurcalayan soru şuydu: "Neden sabrediyoruz? Bizi sabretmek konusunda motive eden nedir? Sadece motivasyon sağlayan durumlarda mı sabrediyoruz yoksa çaresizlik karşındaki o pasif kalma haline sabır mı diyoruz?" Sadece anlam bakımından bile pek çok durumda biz "sabır" istiyoruz. Bunlar genellikle tahammül gerektiren kötü durumlar. Yani birçok kez sabrı, tahammülün karşılığı olarak görüyoruz. Oysa İslam felsefesinde "ibadete -hatta-günahlara sabır" diye bir kavram var. İbadetin sürekliliği sağlamak sürecinde zaman zaman hissedilen rehavet ve yorgunluğa karşı bir meydan okuma hükmünde bu ifade. Hani bu "challenge...