Kısa masal: “Yorgunluktan ölüyorum” dedi arı. “Ben de ölmekten yoruluyorum” dedi kelebek.

"Hıh! Tam da onu diyecektim." dediğimiz cümleler olur ya, benim için öyleydi bu cümle. Son on yıldır benim çevremde bahsi geçen arılardan cok var, yorgunluktan ölüyorlar. Farklı farklı yorgunluklardan. Bazen çok güzel yorgunluklar oluyor ben hayran bi kelebeğe dönüşüyorum karşılarında. Bana sorarsanız "bir güne" bunları sığdırmaları inanılmaz. Bi köşede yığılıyorlar, ben seyredebiliyorum birazını, bazen nasıl da yorgun olduklarını anlatıyorlar, ben dinleyebiliyorum, birazını. Ben yıllardır sanki her şeyin "birazını." Birazını, birazına, birazcık hani hiç tam değil. Bir arkadaşım yıllığıma şöyle yazmış "Sürekli koşuşturmasına rağmen her yere geç kalan arkadaşım". Gülerek susuyorum ya da susarak gülüyorum buna. Mükemmel tespit. Bi yerlere koşuşturuyorum ama hep "birazına" yetişiyorum. Bilenler bilir nasıl rahatsız bi durum olduğunu. Hiçbir şey yapmamış değilsinizdir ama yetersizlik söz konusu. Bi iç gıcıklanması "ay tam olmad...